LİMİTED ŞİRKETLERDE ÇIKARILMA KAVRAMI VE SEBEPLERİ

30.05.2022
LİMİTED ŞİRKETLERDE ÇIKARILMA KAVRAMI VE SEBEPLERİ

Çıkarılmanın hukuk dilindeki anlamı; şirket ortağının rızası hilafına ortaklık mevkiinin sona erdirilmesidir. Çıkma talebi ortak veya ortaklardan geldiği halde, çıkarılma ortağın rızası olmadan belirli şartlar dahilinde gerçekleşen bir eylemdir. Ancak ortaklıktan çıkarılmada, çıkarılan ortağın da hak ve menfaatlerini korumak gerekmektedir.
İş bu konuda önemli olan husus; ortakların ve ortaklığın menfaat dengesini korumak ve şirketin çıkarları dahilinde hareket etmek ve şirket varlığının sürdürülebilmesi için gerekli olanın sağlanmasıdır. 13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, limited şirketlerde ortaklıktan çıkmayı ve çıkarılmayı şirketin varlığını sürdürebilmesi ilkesi bağlamında düzenlemiştir. Limited şirket ortaklığında ortaklarından birinin ortaklıktan çıkarılması, payının elinden alınması anlamına gelmektedir ki bu da haklı sebeplerin varlığı dahilinde olmalıdır.
Ancak, gerek ETTK gerekse YTTK döneminde, yasa koyucu haklı nedeni tanımlamak ya da sınırlamak için bir gayret göstermemiş, somut olaya göre haklı nedenin var olup olmadığını saptamayı yargıya bırakmıştır. TTK’ da geçen haklı sebep kavramı, doğrudan tanımlanmamış olup, sair mevzuattaki hükümlerden faydalanılmayı öngörmüştür. Bunlardan bir kaçı; TBK 629, TTK 219, TTK 245’de sayılan durumlardır. Karşılaşılan somut olayda kıyasen bir değerlendirme bu hükümlere dayanılarak yapılabilinir. Haklı sebep ortağın kişiliğinde vücut bulduğu gibi ortaklık ilişkisinden de kaynaklanabilir. Bu gibi değişen koşulların ortaklık ilişkisini çekilmez hale getirip getirmediği ise mahkemece irdelenecektir. Şöyle ki; bu durumda haklı bir sebebin varlığı halinde ortakların dava açmasını şart koşmuş ve açılacak davada, haklı sebeplerin olaylara göre değerlendirilmesini istemiştir. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun konuya ilişkin haklı nedenin olup olmadığı her somut olaya göre, mahkeme tarafından bizzat karar altına alınacaktır. Davacı taraf bu davada, dava dilekçesinin maddi vakıalar bölümünde yer alan tüm olayları, haklı nedenin varlığını kanıtlayacak olaylardan seçmek zorundadır. Üstelik seçilen bu maddi vakıaları, usul hukukunun somutlaştırma kuralı doğrultusunda, bire bir delillerle desteklemelidir.
Haklı sebeplerin varlığı kanıtlanacak olup, bu kanıtlar dahilinde ortaklığın çıkarılması sebeplerinin oluşup oluşmadığına bakılacaktır. Limited Şirketten ortağın çıkarılması için ortaklık ilişkisinin sürdürülmesinin beklenemez bir hal almış olması gerekmektedir.
Ortaklığın sağlıklı gidişatı ve akıbeti için bu ortağın çıkarılması gerekirken o ortağın hakkının da teslim edilmesi hakkaniyetin gereğidir. Bir yandan şirketin menfaati düşünülürken diğer yandan da çıkarışan ortağın mağdur edilmemesi dengesi korunması gerekmektedir. Bu sebeple çıkarılacak ortağa, esas sermaye payının gerçek değerine denk bir ayrılma akçesinin ödenmesi hükme bağlanmıştır.
Bir ortağın çıkarılması kanuni düzenlemelerle olabileceği gibi, ortaklık sözleşmesinde de düzenlenebilir. Limited şirket ortaklığından çıkarmaya ilişkin olarak ETK’nın 551. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Esas sermayenin yarısından fazlasına sahip bulunan ortakların mutlak ekseriyeti tarafından muvafakat edilmek şartı ile şirket, muhik sebeplerden dolayı bir ortağın şirketten çıkarılmasını mahkemeden isteyebilir.” hükmü yer almakta idi.
TTK’nın 640. maddesinin birinci fıkrasında ise “Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir” denilerek, bir ortağın şirketten çıkarılabileceği sebeplerin şirket sözleşmesinde öngörülmesine imkan tanınmıştır. Bu düzenleme ile bir taraftan şirkete, kendisi yönünden önemli olan sebeplerin varlığında, bu sebepler gerçekleşen ortağı şirketten çıkarma hakkı tanınmış, diğer taraftan da ortaklar açısından hukuk güvenliği sağlanmıştır. Ortaklıktan çıkarmayı gerektiren sebeplerin neler olacağı tamamen kurucuların ve genel kurulu oluşturan ortakların takdirindedir. Bu sebepleri kendi aralarında anlaşarak belirleyip şirket sözleşmesine koyabilirler. Örneğin; “şirketin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar şirket ortaklığından çıkarılır.” şeklinde bir hüküm şirket sözleşmesine konulabilinir. Bu duruma ilişkin bir Yargıtay kararında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılanan limited şirketin ortakları şirketin paraya ihtiyaçları olmasından bahisle imza taklidi yaptıkları ve şirket hesaplarında para transferlerinin gerçekleşmesi karşısında şirket ortaklığından çıkarılmaları talep ve dava edilmiştir.
Ancak çıkarmaya ilişkin hükümlerin şirket sözleşmesine konulması tamamen ihtiyaridir, ortakların keyfiyetine bağlı olarak bu düzenleme yapılabilir, ayrıca sonradan ortaklıktan çıkarılma sebeplerinden birinin oluşması halinde de şirket sermayesini temsil eden tüm ortakların genel kurul toplantısında oy birliği ile karar almasıyla (TTK, m.621/f.3) şirket sözleşmesinde değişiklik yapılabilinir.Bununla beraber şirket ortağının çıkarılmasına ilişkin sözleşmede bir hüküm kurulmamışsa ve yahut sözleşmede yer alan sebepler arasında yer almasa dahi, haklı bir sebebin ortaya çıkması durumunda, şirket, ortaklıktan çıkarma davası açabilir.

ARA REKLAM ALANI

Avukat Gizem GONCE

REKLAM ALANI
YAZAR BİLGİSİ
Avukat Gizem Gonce, lise eğitimini Mustafa Elmas Arıcı Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Halen Kültür Üniversitesi Özel Hukuk programında Miras Hukuku alanında tez çalışmalarını yürütmektedir. İstanbul Üniversitesi AUZEF Sosyoloji Bölümü'nde eğitimine devam etmektedir. Uzun yıllar Türkiye’nin önde gelen yerli ve yabancı hukuk bürosu ve şirketlerinde çalışarak birçok hukuki problemin çözümünde tecrübe kazanmıştır. Marsh & McLennanbünyesinde hukuki danışmanlık departmanında stajyer avukat olarak çalışmıştır. Avukatlık ruhsatını 2016 yılında alan Avukat Gizem Gonce, uzun bir süre Deniz Ticaret Hukuku, Şirketler Hukuku, İş Hukuku alanlarında faaliyet gösteren çeşitli hukuk bürolarında avukatlık yapmış olup akabinde Av. Gizem GONCE, Eren& Gonce Hukuk Danışmanlık Bürosu’nun Kurucu Ortağıdır. Çok iyi derecede İngilizce bilmektedir. Uzmanlık alanları; Deniz Ticaret Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Sigorta ve Tazminat Hukuku, Fikri ve Sınai Haklar Hukuku, Aile Hukuku ve Ceza Hukuku’dur. Uyuşmazlıkların dava yolu ile çözümünde taraf vekili olarak görev yapmaktadır. İş ve trafik kazaları sonucunda tazminata ilişkin hukuki ihtilafların çözümünde yerli ve yabancı müvekkillere Türk Hukuku ve uluslararası hukuk kapsamında danışmanlık hizmeti vermektedir.Uzlaştırmacılık eğitimini tamamlamış olmakla birlikte aynı zamanda, noterlik belgesi de bulunmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.