Mirasın Gerçek Reddi Nedir?

Siz değerli okuyucularıma bu yazımda gerek ikili ilişkilerde gerekse ailesel ve akrabalık ilişkilerinde hukuki işlemlerin farklı sonuçlar doğurmasına sebep olan miras gerçek reddi konusundan söz edeceğim.

02.11.2021
Mirasın Gerçek Reddi Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 605. ve devamı maddelerinde mirasın reddi hususu ayrıntıları ile düzenlenmiştir. Mirasın reddi, mirasçıya mirasçılık sıfatını kabul etmeme imkânı tanıyan çok önemli bir hukuki yoldur. Mirasın reddi kanunda iki şekilde düzenlenmektedir. Mirasın reddi uygulamada ve kanunda mirasçının iradesinden kaynaklandığı gibi ayrıca kanunun açık düzenlemelerinde de kaynaklanmaktadır. Mirasçının iradesinden kaynaklanması durumuna mirasın gerçek reddi denilmektedir. Kanundan kaynaklanan mirasın reddi durumuna ise; mirasın hükmen reddi denilmektedir.

  Mirasın Gerçek Reddi; Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesinde gerçek ret hakkı düzenlenmiştir.

ARA REKLAM ALANI

       1. Ret hakkı

       Madde 605-Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.

       Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.

Mirasın ret edilmesi hali ancak ve ancak mirasın intikali ile yani miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşmektedir. Şayet, miras bırakan sağlığında mirasçılık sıfatını kazanmak istemez ise bu durumda mirastan feragat sözleşmesi yapabilir.

Mirasın reddi için mirasçının mirası ret ettiğine ilişkin irade açıklaması gerekmektedir. İrade beyanı bozucu yenilik doğuran bir beyan olup, herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. Mirasın reddi hususu; miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine başvurarak mirasın reddi davası açmak suretiyle ret beyanını da içeren dilekçesi ile yapabilmektedirler. Bu davada en önemli husus ret irade beyanının açık bir şekilde anlaşılmasıdır. İşbu mirasın reddi davasında sulh hukuk mahkemesi hâkimi mirasçının ret beyanını kayıt altına alarak mahkemedeki özel kütüğe kaydetmektedir.

Mirasın reddi davasında şekli eksikliklerin olması reddi geçersiz hale getirmemektedir. Mirasçının ret beyanı Türk Medeni Kanunu’nun 609. maddesine uygun şekilde yapılması halinde yapıldığı andan itibaren hüküm doğurmaktadır.

Mirasın reddi beyanında bulunan mirasçıların fiil ehliyetine sahip olması gerekmektedir. Ayrıca, mirasın reddi beyanı kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olmaması sebebiyle temsilci vasıtası ile yapılabilmektedir. Bu noktada en önemli husus ret beyanını yapacak olan temsilcinin özel yetkilendirilmiş olmasıdır. Tam ehliyetsiz bir mirasçının ret beyanı yasal temsilci tarafından özel yetki ile yapılabilmektedir. Ancak, tam ehliyetsiz mirasçının vesayet altında olması halinde vasinin sulh hukuk mahkemesine talebi ve sulh hukuk mahkemesi hâkimin izni ile yapılması aranmaktadır. Sınırlı ehliyetsizlerin durumunda ise mirasın reddi beyanı yasal temsilcinin özel yetkisi ile ya da onun açık rızası ile yapılmaktadır.

Türk Medeni kanunu 609. maddesinde ret beyanının kayıtsız şartsız olması hüküm altına alınmıştır.

      Reddin şekli

      Madde 609- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.

 AVUKAT GİZEM GONCE 

REKLAM ALANI
YAZAR BİLGİSİ
Avukat Gizem Gonce, lise eğitimini Mustafa Elmas Arıcı Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Halen Kültür Üniversitesi Özel Hukuk programında Miras Hukuku alanında tez çalışmalarını yürütmektedir. İstanbul Üniversitesi AUZEF Sosyoloji Bölümü'nde eğitimine devam etmektedir. Uzun yıllar Türkiye’nin önde gelen yerli ve yabancı hukuk bürosu ve şirketlerinde çalışarak birçok hukuki problemin çözümünde tecrübe kazanmıştır. Marsh & McLennanbünyesinde hukuki danışmanlık departmanında stajyer avukat olarak çalışmıştır. Avukatlık ruhsatını 2016 yılında alan Avukat Gizem Gonce, uzun bir süre Deniz Ticaret Hukuku, Şirketler Hukuku, İş Hukuku alanlarında faaliyet gösteren çeşitli hukuk bürolarında avukatlık yapmış olup akabinde Av. Gizem GONCE, Eren& Gonce Hukuk Danışmanlık Bürosu’nun Kurucu Ortağıdır. Çok iyi derecede İngilizce bilmektedir. Uzmanlık alanları; Deniz Ticaret Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Sigorta ve Tazminat Hukuku, Fikri ve Sınai Haklar Hukuku, Aile Hukuku ve Ceza Hukuku’dur. Uyuşmazlıkların dava yolu ile çözümünde taraf vekili olarak görev yapmaktadır. İş ve trafik kazaları sonucunda tazminata ilişkin hukuki ihtilafların çözümünde yerli ve yabancı müvekkillere Türk Hukuku ve uluslararası hukuk kapsamında danışmanlık hizmeti vermektedir.Uzlaştırmacılık eğitimini tamamlamış olmakla birlikte aynı zamanda, noterlik belgesi de bulunmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.