Şarkıcı Gökçe Özgül İle Çok Özel Hakkında Bilinmeyenler

22 Eylül 1994 / Antalya Doğumlu

Gökçe Özgül’ün Anlattıkları

Şarkıcı, Söz ve Beste Yazarıyım. Hissetmeyi ve hissettirmeyi amaç edindim. Her şey ile sanat yapılabileceğini iddia ediyorum. Michael Jackson, Queen, Beatles dinleyerek büyümüş biri olarak, kolay kolay ne kendi şarkılarıma ne günümüz müziğine ”Sanat / Eser” gözüyle bakabilirim.  En azından dinlediğim sanatçılara olan saygımdan dolayı, mükemmel oldu diyene kadar şarkıları çekmecede bekletmeye devam ediyorum. Sanat yapmaya çalışıyorum, geri kalanların ne yaptığı açıkçası umrumda değil. Kendi yolumu bulmaya, kendimi tanımaya çalışıyorum. Zengin yaşamak için doğru bildiğim şeyden vazgeçecek değilim. Sanat yapılmayanı yapmak, yapılanı farklı yoldan yapmak, şekilleri kuralları bozmaktır. Sanat güzel, iyi, hoş olmak zorunda değildir. Bir şey-ler hissettirmelidir. Herhangi bir şey. Yaşadığını (tekrar) farketmeni sağlayacak duygular. İnsan hiçbir şey hissetmediği zaman yaşamamaya(ölmeye) başlar. Sanat insanı (temel ihtiyaçlardan sonra) hayatta tutan şeydir. Bana sorarsanız her şarkı bir sanat eseri olmalı. 3 dk.lık bir şarkıda insan doğup yaşlanıp ölebilir. Nasıl, okuduğumuz her roman, kendi hayatlarımıza eklediğimiz yeni hayatlarsa, dinlediğimiz her şarkı da hayatımıza eklediğimiz yeni bir hayat olmalı. Her şey ile şarkı yapılabilir, yapılmalı ve yapılıyor. Şuan bulunduğumuz her yerde sanat var. Aşağıda yukarıda bir yerlerde bekliyor. Yeni duygularınızı, somut sözcüklere ve melodilere dökmek için… Kendimizi anlama fırsatı verebilmek için, oluşturulmayı bekliyor… Kısacası mesleğim bu, HİSSETTİRMEK… 

O Ses

Aslında O Ses’ten sonra kendime ve yapabileceklerime inanmaya başlamıştım ama, AltınGüvercin’den sonra, yaklaşık 1 sene boşlukta hissettim. Hiçbir şey yapmak istemedim. Ee,1. oldun da ne oldu ?, hayatında hiçbir şey değişmedi, değişmeyecek diye düşününce ciddi bir karamsarlık dönemi yaşadım. Belki olgunluk, belki bana göre geç gelmiş bir başarı… Sebebini bilmiyorum… Sanki hep uğraşmışım ama olmamış, bir kere olmuş ama o da bir günlük…gibi ilginç duygular içine girdim. Kendimi kitaplara verdim. Ondan sonra toparlandım, şunu hatırladım…Buradan daha ileri gitmeyeceksem, buraya kadar neden geldim…Bazı insanlara başarı kolaylıkla gelir, bazılarına ise büyük zorluklardan sonra gelir. Bana hayatta hiçbir şey kolayca gelmedi… Sanırım bunun yorgunluğunu hissettim üzerimde. Hayat hep ucundan gösterip geri çekti. Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme! Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir. Ve tekrar çalışmaya başladım…

Motive

Her şey; -Nedenini bilmediğim bir şekilde öfke beni motive ediyor. Filmler kitaplar beni çalışma azmi anlamında çok motive ediyor fakat üretkenlik anlamında bana en fayda sağlayan duygu ”öfke”… Sanırım tüm diğer duygularımı dışa vuruyorum ancak öfkem her zaman içimde kalıyor. Birine ne kadar kızarsam kızayım asla sinirlenmiyorum. Not defterimi açıp onlarca sayfa not alıyorum. İç hesaplaşmamı oradan sürdürüyorum. Beni harekete geçiren, sabırsız yapan, oturduğum yerden kalkıp iç ateşimi körükleyen ve ”hadi bu olaya bir şarkıyla, sözcüklerinle karşılık ver” dedirten duygu bu… Beni hep diri tutuyor. Sakin bir öfke.. Hoşuma gitmeyen ve memnun olmadığım çok fazla konu var bu dünyada. Bu yüzden her konuyla ilgili şarkı yapabilirim. Öfkede sinirlilik ve kızgınlık yoktur, hoşnutsuzluk vardır. Her şeye karşı öfke duyabilirim. Güzel olana, olmayana, kötü olana, olmayana. Var olana, olmayana. Tarihteki en eski duygu bu olabilir mi acaba ? 

Gökçe Özgül Hakkında Bilinmeyenler

 Biraz yakından tanıdığım birine canlı playback yapabilirim. Vücudumu resetleyen ve bana her şeyden daha iyi gelen şey ”hapşırmak”tır. Güneşe bakmadan bunu yapamıyorum. Akşam hapşırmak istediğimde ise telefon flashını kullanıyorum. Hafızam, yaşadığım kırıcı üzücü olan her şeyi siliyor. Bunun dışında Yollar, isimler, telefon numaraları, doğum günleri, hiçbiri yok. Odaklanma problemim yüzünden üzerimde olan giysiyi bile hatırlamıyorum bazen. Hayatım boyunca uyku sorunum oldu. Ara ara düzelse de genelde sabah 7-8 e doğru uyuyabiliyorum. İnsanlara gereğinden fazla sevgi, empati besliyorum. Herkesin içinde rezil olduğunu düşündüğüm ve üzüldüğüm için, telefonumu çalan hırsızdan özür dilemişliğim vardır. İyimserlik açısından çalıştığım bir yerdeki müdür ve yakın bir arkadaşım rol yaptığımı düşündüklerini söylemişlerdi. Ailem çok evhamlı,tezcanlı ve telaşlı oldukları için ben tam tersine aşırı soğuk kanlıyım. Uyku düzensizliği ve demir eksikliğim yüzünden gündüz ve geceleri 2 farklı insan oluyorum. Sabahları çok suratsız hiç konuşmayan, gözü kapalı yürüyen enerjisiz, geceleri tam tersi. Korku filmlerinden çok korkmama rağmen yine de izlerim. Kendimi zorlamayı, sınırlarımı görmeyi ve dönüşü olmayan o ilk adımı atmayı çok seviyorum. Her şeyden espri üretebilirim, komik olmayan şeylere bile gülerim. Gülmek benim için bir mutluluk göstergesi değil, bir reaksiyon/tepkidir. Bir şey beni üzdüğünde de gülerim, kızdığımda da. Kara mizahı severim. Bence hayatta dalga geçilmeyecek, kahkaha atılmaması gereken hiçbir durum yoktur. Hassas insanların başka türlü bu dünyaya ayak uydurabileceklerini sanmıyorum. 6-  7 Yaşımdan bu yana beste yapıyorum. Bunu insanların önüne sunma cesareti ise düşe kalka geldi. Ben yaptığım şeyden emin olayım yeter, kalanı benimle ilgili değil. 

Gökçe Özgül’ün Projeleri

Şu an hazırda 5 adet şarkım var. Doğru zamanı, hak edilen kliplerini bekliyorlar. Zamansal telaş, insanın en büyük düşmanı. Youtube,Tiktok harika gidiyor. Haftada 3 gün canlı yayın yapıyorum, o günleri iple çekiyorum. Bir dizide rol aldım, paylaşmak için sabırsızlanıyorum. 

En Büyük Destekçisi ve Hadefleri

En büyük desteğim zaten yakın çevrem. Biz her şeye beraber karar veriyoruz.

Tek hedefiniz kendinizi geliştirmek olmalı, kendinizi çevreyle kıyaslayıp modunuzu boşuna düşürmeyin. Böyle şeyleri düşünmeye bile vaktiniz olmamalı.

Son Olarak Söyledikleri

 Kitlenin artması, çalışmaların kalitesini artırma adına kilit nokta olduğu için çok önemli ama zaten şuan her şey harika gidiyor. Bu istek ve enerjimin düşmemesini diliyorum kendimden. Kendime karşı bir şüphem yok. Hayal olarak gördüğüm bir çok şeyi çoktan başarmış olduğumu farkettim. Şuan tek hayalim , Geleceğimde hangi başarılar, kazançlar,güzel duygular yer alıyorsa … tüm bunlarınn sefasını; benimle beraber buzorlukları yaşamış sevdiklerimle görebilmek…Mutluluk, başarı, kazanç… Bunlar sevdiklerin olmadan anlamsızlaşan, değersizleşen şeyler. ”Nereden, nereye geldik…” diyebileceğim bir insan yoksa yanımda, anlamı da yok. Bir de kazandıkça kaybetmek diye bir şey var. En çok korktuğum bu. Para, ün, ilgi, çevre kazandıkça… Samimiyet, huzur, sevgi kaybetmek…Benim için kazanılmamış bir yarış olurdu. O yüzden benim hayalim, tüm başarılarımı sevdiğim herkesin görebilmesi…

Yahube