Hakaret Suçu Nedir?

Değerli okuyucular; bu yazımda sizlere hakaret suçundan bahsetmek istiyorum.

14.10.2021
Hakaret Suçu Nedir?

HAKARET SUÇU – TCK MADDE 125
Hakaret suçu; Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenmiştir.

ARA REKLAM ALANI

Hakaret
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

Hakaret suçu ile korunan hukuki değer; onur, şeref ve saygınlıktır. Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinin gerekçesinde de açıklandığı gibi fiilin yaptırıma bağlanmasıyla kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığının korunması amaçlanmıştır.

Suçun maddi unsurları;
Somut bir fiil ya da olgu isnat edilmesi,
Sövmek suretiyle onur, şeref ve saygınlığa saldırılması,
İsnadın şeref ve saygınlığı rencide edici nitelikte olması,
İsnadın mağdura yöneltilmesi,
Failin mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesidir.
Suçun faili; herkes olabilir. Failin; gerçek kişi olması gerekir. Tüzel kişilerin suç faili sayılmaları mümkün değildir.
Suçun mağduru; herhangi bir kimse olabilir ancak mağdurun sıfatı bazı durumlarda özellik arz eder. Örneğin; mağdurun Cumhurbaşkanı olması halinde Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi uygulanır.
Cumhurbaşkanına hakaret
Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

Kusur yeteneği bulunmayan küçükler ve akıl hastalarının da korunmaya değer bir saygınlığı vardır. Bu nedenle bu kişilere ilişkin söylenen onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikteki sözler; kişiler tarafından algılanıp, hissedilmese dahi hakaret suçu kapsamında değerlendirilmelidir. Ölülerin bu suçun mağduru olmaları mümkün değildir. Buna karşılık kişinin ölümünden sonra hatırasına yapılan hakaret; Türk Ceza Kanunu madde 130’da ayrıca düzenlenmiştir.

Kişinin hatırasına hakaret
Madde 130- (1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.
(2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Atatürk’ün hatırasına karşı gerçekleşen aşağılayıcı fiiller; 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un 1. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 1 – Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

Hakaret suçunda mağdurun; belirli veya belirlenebilir olması gerekir. Mağdurun isminin açıkça belirtilmesine açıkça ihtiyaç yoktur. Mağdurun kim olduğunun, failin ifadelerinden anlaşılabilmesi yeterlidir.

Suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri şunlardır;
Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

Suçun manevi unsurları; hakaret suçu kasten işlenebilen suçlardandır. Failin belli bir saikle hareket etmesi şart değildir. Yaptığı hareketin; mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olduğunu bilmesi ve bunu istemesi yeterlidir.
Hakaret suçu; şikâyete tabi bir suçtur. Ancak suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde; soruşturma ve kovuşturma re’sen yapılır.
Soruşturma ve kovuşturma koşulu
Madde 131- (1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır.
(2) Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabilir.

Fail tek bir fiille birden fazla kimseye hakaret etmiş ise; mağdurlardan her biri bağımsız şikâyet hakkına sahiptir. Şikâyet hakkı olan kişi; fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden itibaren 6 ay içinde şikâyette bulunmalıdır.
Bu suç; uzlaşmaya tabi bir suçtur.

Yukarıda özetle bahsetmeye çalıştığım suç tipi ile hiçbir zaman ne fail ne de mağdur olarak karşılaşmamanızı diliyor, bu suç tipini görgü tanığı olarak görmeniz/duymanız halinde vatandaşlık görevi olarak mutlaka kolluk kuvvetlerine ihbar etmeniz gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle.

AV. AYLİN ESRA EREN

REKLAM ALANI
YAZAR BİLGİSİ
Avukat Aylin Esra Eren, lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi’nde tamamladıktan sonra, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 2011 yılında, Erasmus Intensive Summer Programme kapsamında Salzburg Üniversitesi’nde Avrupa Özel Hukuku konusunda eğitim aldı. 2012 yılında, 19th Annual Willem C. Vis Moot on International Commercial Arbitration kapsamında Viyana’da Uluslararası Ticari Tahkim Hukuku konusunda çalışmalara katıldı. İstanbul Üniversitesi AUZEF Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde eğitimine devam etmektedir. Avukatlık ruhsatını 2013 yılında almış olup, bir süre Türkiye’nin önde gelen bankalarında hukuki danışmanlık departmanında hukuk müşaviri olarak görev yapmıştır. Aylin Esra Eren, Eren & Gonce Hukuk Danışmanlık Bürosu’nun kurucu ortağı olup, farklı hukuk bürolarında hukukun birçok alanında çalışma fırsatı bulmuştur. Çok iyi derecede İngilizce, iyi derecede Almanca bilmektedir. Uzmanlık alanları; Hukuki Danışmanlık, Ticaret Hukuku, Uluslararası Ticaret Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Şirketler Hukuku, Aile Hukuku ve Ceza Hukuku’nun yanında hukuk davalarıdır. Hukuk davalarına ilişkin tanıma ve tenfiz davalarında esas olmak üzere hukukun birçok alanında yerli ve yabancı müvekkillerine hukuki konularda çözüm odaklı hizmet vermektedir. Arabuluculuk ve uzlaştırmacılık eğitimlerini tamamlamış olmakla birlikte aynı zamanda, noterlik belgesi de bulunmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.